1 Ocak 2011 Cumartesi

DİRENEN İŞÇİLER KAZANIRLAR DEMİŞTİK

DİRENDİK VE KAZANDIK!

BASIN AÇIKLAMASI

Değerli basın emekçileri,

Biz İstanbul Sapphire binasında çalışan taşeron işçileriyiz. Aylarca kötü koşullarda, iş güvenliğinden yoksun biçimde, emeğimizin karşılığını alamadan çalıştırıldık. Serkan Çetin adlı gencecik bir işçi arkadaşımızı geçtiğimiz Eylül ayında bir iş cinayetinde yitirdik.  Bu cinayetin ardından Sapphire’deki kötü çalışma koşullarını basınla paylaştığımız için işten çıkarıldık. Çoğumuz gurbetçiydik, beş kuruşsuz sokağa atıldık.

Alacaklarımızı defalarca talep etmemize rağmen, Kiler Holding tarafından sürekli oyalandık. Ne pazartesileri bitti ne cumaları. Sonunda “artık yeter” diyerek direnişe geçmeye karar verdik. 35 gündür burada, alınterimizle yapılan Avrupa’nın en yüksek binasının önünde haklarımız için direniyorduk. Ve bugün nihayet, direnişimizi zaferle taçlandırmış olmanın, gasp edilen haklarımızı geri almanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Biz sorunun yalnızca İstanbul Sapphire’le sınırlı olmadığını, tüm şantiyelerde bizim yaşadıklarımıza benzer sorunların yaşandığını biliyoruz. Türkiye’de inşaat sektörü, sömürünün ve iş cinayetlerinin en yoğun olduğu sektör konumunda. İş kazaları sonucu meydana gelen her üç ölümden biri inşaat sektöründe yaşanıyor. Bu ölümle sonuçlanan kazaların yüzde 45’i, Serkan Çetin’in ölümünde olduğu gibi, yüksekten düşme sonucu gerçekleşiyor. Bu cinayetler, ailelere ödenen üç kuruş parayla bir şekilde ört bas ediliyor, çoğu zaman ölen işçi kusurlu ilan ediliyor, asıl sorumlular hiçbir zaman cezalandırılmıyor.

İnşaat sektörü taşeronlaşmanın en yoğun olduğu sektörlerin de başında geliyor. Sömürünün en ağır şeklini yaşayan taşeron işçileri, Türkiye’deki iş yasalarının işçilerden çok patronları korur nitelikte olmasından ötürü, örgütlenemiyor, haklarını yeterince koruyamıyor. İşçiler, taşeronlaşma nedeniyle bugüne kadar yoğun mücadelelerle kazanılmış haklarını bir bir kaybediyor. Ancak örgütlenemedikleri ve iş güvenceleri olmadığı için seslerini çıkaramıyorlar.

Bu nedenle 35 gün kararlılıkla sürdürdüğümüz direnişimizin yalnızca İstanbul Sapphire’de çalışan yüzlerce işçi için değil, tüm inşaat sektöründe çalışan işçiler için büyük önem taşıdığını düşünüyoruz. İşçiler artık sömürüye ve kötü çalışma koşullarına karşı sessiz kalmamalıdır. Biz işçiler bir araya gelmez, mücadele etmezsek sermayedarların emeğimize yönelik saldırıları daha da artarak devam edecektir. Bu nedenle tüm işçiler ve emekçiler, bu saldırılara karşı güçlerini birleştirmeli, hakları için örgütlü olarak kararlılıkla mücadele etmelidir.

Değerli basın emekçileri,

Kazandığımız bu zafer yalnızca bizim değil, Türkiye sınıf hareketinin kazanımıdır. Sapphire Gökdeleni önündeki direnişimiz bugün bitse de mücadelemiz hiçbir zaman bitmeyecektir. TEKEL’de, UPS’de, Sa-Ba’da, Konveyör’de, ülkenin dört bir yanında hakları için direnen işçi ve emekçilerin mücadelesi bizim de mücadelemizdir. Bundan sonra da tüm sınıf yoldaşlarımızla birlikte dayanışarak, omuz omuza vererek mücadelemizi sürdüreceğiz.

Son olarak, bize destek veren tüm işçi kardeşlerimize, demokratik kitle örgütlerine, emek örgütlerine, siyasi partilere, üniversite öğrencilerine, sanatçılara, aydınlara, basın emekçilerine teşekkürü bir borç biliriz. Sizler ve bizler, burada bir kez daha gösterdik ki hak verilmez alınır. VE DİRENEN İŞÇİLER NE OLURSA OLSUN MUTLAKA KAZANIR!

Saygılarımızla,

Sapphire İşçileri

1 yorum:

  1. İşçi Filmleri Projesinin hazırladığı Safir İşçileri ile söyleşiden oluşmuş filmleri aşağıdaki linklerden izleyebilirsiniz.

    kısa tanıtım filmi:
    http://blip.tv/file/4607078

    söyleşi :
    http://blip.tv/file/4608734

    YanıtlaSil