30 Aralık 2010 Perşembe

İŞÇİLER YENİ YILDA SADECE İŞLERİNİ İSTİYOR!


ETHA
İnsanca bir yaşam ve insanca bir ücret talep ettikleri için işlerinden atılan TEKEL, Sapphire, Buca Belediyesi, Konveyör, UPS, Suni Deri, Sa-Ba işçileri tüm emekçilerin yeni yılını kutladı. Direnişçi işçiler, yeni yılda iş istiyor. 

Yeni bir yıla daha giriyoruz. Herkes sağlıklı, huzur dolu sevdikleriyle birlikte geçireceği bir yeni yıl diliyor. Oysa UPS, TEKEL, Sa-Ba, Buca Belediyesi, Çorlu Suni Deri ve Sapphire işçilerinin tek temennisi; yeni yıla emeklerinin karşılığını almak, ellerinden alınan işlerine geri dönmek. İşçiler ETHA'ya konuştu, yeni yıl beklentilerini anlattı.
Özlük hakları için Ankara'nın soğuğunda, polis saldırısı altında 78 gün direnerek Türkiye emek mücadelesinde son 20 yılın en büyük direnişine imza atan TEKEL işçilerinden Metin Arslan, açlığın, zulmün sürdüğü bir süreçte yeni yılın kutlanamayacağını belirtti.
İkinci TEKEL direnişinde de yer alan Arslan, emekçiler açısından bu dönemin geçen yılları arattığını ifade etti, şöyle konuştu: "Açlığın, sefaletin zulmün bittiği; insanların haklarını aldıkları bir süreçte ancak kutlama olabilir. Yoksa kutlamaların eziyete dönüştüğü bir yıl olacaktır. Yine de emekçi halkımızın yeni yılda haklarını aldıkları ve mücadeleye sarılarak kazandıkları bir yıl umuduyla başarılar diliyorum."

'GÜNDÜZLERİ SÖMÜRÜLMEDİĞİM, GECELERİ AÇ YATMADIĞIM BİR YIL OLSUN'
Emine Aslan ve Türkan Albayrak gibi sendikasız ve güvencesiz çalışmaya karşı çıktığı için Buca Belediyesi'nden çıkarılan taşeron işçisi Batıgül Tunç da 25 Kasım'da başlattığı direnişe devam ediyor. Şimdi diğer işten çıkarılan arkadaşlarıyla birlikte mücadele eden Tunç'un yeni yıl mesajı ise şöyle: "2010 yılında bir işçi ve emekçi kadın ve bir anne olarak haklarından yoksun bir taşeron işçisiydim. Onurum ve haklarım için mücadele ettiğim için belediyenin ve polisin saldırısına uğradım. 2011 yılında da, bir işçi olarak direnmeye ve her türlü baskıya karşı onurum ve ekmeğim için, gündüzlerinde sömürülmediğim, gecelerinde ise aç yatmadığım bir yıl olması için mücadeleye devam edeceğim."
Batıgül Tunç, 31 Aralık'a kadar işe geri alınmazsa, yılbaşını direniş alanında geçireceğini duyurdu. Tunç, tüm İzmir halkını da kutlamaya çağırdı.
İzmir'deki bir diğer direnişçi işçi, yine Buca Belediyesi'nden. Güvenceli iş talebiyle Genel-İş Sendikası'nda örgütlendikleri için işten atılan ve bir ayı aşkın süredir Buca Belediyesi önünde direnen işçiler adına konuşan İnan Sözer, işçiler, emekçiler için yeni yılda değişen bir şeyin olmadığını ifade etti. Sözer'in yeni yıl dilekleri şöyle: "İşçilerin emekçilerin rahat edeceği bir yapılanma bir sistem yok şuan Türkiye'de. Şunun olacağına inanıyorum işçilerin, emekçilerin üzerindeki baskılar ve şiddet arttıkça, işçilerin direnişi de bu yıl o oranda artacak ve daha fazla gelişecek. Yalnız İzmir'deki ve Türkiye'deki direnişler değil tüm dünyadaki işçi direnişlerini selamlıyorum."

ALBAYRAK: DİRENİŞLE HEPİMİZ KAZANIRIZ
2010 yılında Beykoz Paşabahçe Devlet Hastanesi'nde sendikalaşma faaliyetleri nedeniyle işten atılan ve 4 ay boyunca tek başına direnişin ardından bir işe yerleştirilen Türkan Albayrak, tüm işçilerin emekçilerin yeni yılını kutladı. Albayrak, "Ben direniş bittiği zaman da söylemiştim bu direniş yalnız benim için değildi, yoksa ben gider başka bir işte çalışırdım. Bu, benim gibi olan bütün insanlar için yapılmış bir direnişti. Ben işime geri döndüm ama haksızlık ve hukuksuzluk sürdüğü sürece bu mücadele de sürecek. Benim de direnişim haksızlığa, hukuksuzluğa, keyfiliğe karşı verdim. Umuyorum bütün işçiler hakları için aynı çizgide bu mücadeleyi omuzlar ve bu şekilde hepimiz kazanırız" dedi.

ÜCRETLERİ ÖDENİRSE AİLELERİYLE GEÇİRECEKLER
Avrupa'nın en büyük gökdeleni olarak inşa edilen İstanbul Sapphire'in inşaatında çalışan ve üç aylık maaşları verilmediği için 31 gündür direnişte olan işçiler adına konuşan Mustafa Adnan Akyol, yeni yılda beklentisinin olmadığını belirtti. İşçi sınıfına yönelik desteğin artmasını isteyen Akyol, direnişe başlarken bu kadar destek geleceğini tahmin etmediklerini ifade etti. Akyol, "Umutsuz değilim, bu desteğe baktıkça TEKEL'i gördükçe devrim geliyor galiba diyorum. Son bir yıl işçiler açısından çok kötü geçti. Taşeronlaştırma çok kötü, işçilerin bütün haklarını, her şeyini en az 10 yıl geri götürdü. Şu anda taşeronda çalışan bütün işçilerin hiçbir hakkı yok. Ücretlerini zamanında alamama korkuları var, işten atılma korkuları var, bir güvenceleri yok" dedi.
Yılbaşını, ücretleri ödenmediği takdirde sokakta, gökdelen inşaatının önünde geçireceklerini söyleyen Akyol, "Ücretlerimizi öderlerse ailemizle birlikte geçirmeyi planlıyoruz. Ama yeni yılın bu şartlarda gelecek olmasını korkuyla karşılıyoruz" dedi. Akyol, tüm emekçilerin yeni yılını kutladı.
Tuzla Deri Yan Sanayi Bölgesi'nde kurulu bulunan, kombi ve klima üreten Konveyör fabrikasında kölece çalışma koşullarına karşı çıkıp haklarını istedikleri için işten atılan Hacer Hız, tüm işçi arkadaşları adına konuştu. Hız, bütün işçileri, emekçileri güçlerini birleştirmeye, mücadele etmeye çağırdı. "Biz işçilerin direnişten başka bir koşulu yok. Yeni yıl, eski yıl bu mücadeleler hep olmuştur. Bugün soğuktayız ama hala hayattayız çünkü direniş bizim içimizi ısıtıyor. İçimiz sımsıcak" diyen Hız, bunca onursuzluğa, bunca kötü koşula sırf ekmek parası için katlandıklarını dile getirdi. Hız da herkesin yeni yılını kutladı.

'HİÇBİR GÜÇ EMEKÇİ GÜCÜNÜ YENEMEZ'
Uluslararası kargo şirketi UPS için çalışan ERKA ve CİP taşeron şirketlerinde çalışırken, sendikaya üye oldukları için 1 Temmuz günü işten atılan TÜMTİS üyelerinin direnişi, İstanbul Mahmutbey'de devam ediyor. Direnişlerinde 230'lu günleri geride bırakan işçiler adına konuşan Garip Bektaş, yeni yıldan çok fazla beklentileri olmadığını ifade ederek, "Tek talebimiz işimize geri dönmek. Şu anda gündemimizde başka bir şey yok. İşçilerin haketmediği şeylerle karşılaştık, baskı gördük, saldırıya uğradık. Türkiye'nin her tarafında haklarını arayan işçelere yönelik bir baskı var zaten. İnsan gibi bakılmıyor. Emekçiler haklarını aradıklarında işte bizim gibi sendikal haklarını kullandıklarında kapı önünde konuldular. Umut ediyorum ki bütün emekçiler, bir daha bu vakalarla karşılaşmasınlar, gerçekten hak ettiğini alsınlar. Bir işçi eğer çalışıyorsa o emeğinin karşılığını alsın istiyorum. Umarım Türkiye'de bu sorun çözülür. Bunun büyük bir zafer olacağına inanıyorum ve umut ediyorum" dedi.
Bektaş, tüm işçileri, emekçileri bunun için omuz omuza vererek, birlikte baskılara karşı göğüs vermeye çağırdı. Mücadelelerinin süreceğini dile getiren Garip Bektaş, "Hiçbir güç emekçi gücünü yenemez" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder